Facebook’ta gönderilen davetiyelere, gruplara pek bakmam ilgilenmem, çoğu gereksiz geliyor. Pazartesiden nefret eden n! kişi bulabilirm gibi isimlerle kurulan garip gruplar mevcut. Fakat daha önceki yazımda da yer vermiş olduğum gibi markalar, gerek giyim kuşam olsun gerek yemek içme mekanı olsun web2yi pazarlama aracı olarak kullanıyorlar.
Hedef kitleye ulaşma yolunca kullandığınız her yol doğru yoldur.
Facebook’ta bir etkinlik davetiyesi aldım.
HERKES ÜCRETSİZ BEŞİBİRYERDE KAZANIYOR 🙂
LİSTEMİ DAVET EDERİM,ÜCRETSİZ BEŞİBİRYERDE SHOTLARIM
Etkinlik sayfasında neler yapmanız gerektiği adım adım yazıyor. Arkadaşlarınızı Ekvator Cafe Grubuna davet ediyorsunuz. Bunu da görüntülü birşekilde kanıtlıyorsunuz. Bu etkinlikten sorumlu olan arkadaşa e-mail yolluyorsunuz. Daha sonra Ekvator Cafe’ye gelip garsonlara isim soyadınızı söylüyorsunuz, ve beşibiryerde isimli shot serisini ücretsiz olarak alıyorsunuz.
Bunun neresi pazarlama diyen birisi olduğunu varsayarak ona cevap vermek istiyorum:
1. Ekvator Cafe neymiş gibi sorularla insanlarda farkındalık yaratılıyor. Sadece benim başıma gelmiyordur. Herkes Taksim’e gittiğinde bu sefer de yeni bir mekana gidelim diyordur. Nereye gidelim gibi sorular sorular ve grup yine en son gidien yere gider. Fakat bu etkinlik ile Ekvator Cafe’den haberdar olan arkadaşımız Xcan der ki: Ekvator Cafe diye bir yer varmış Mc Donalds’ın sokağında bi bakalım oraya baba! şeklinde bir muhabbetin gelecekte geçmesi çok olası.
2. Önce ücretsiz olarak shot’lar içilecek. Ondan sonra hop diye kalkılmaz, birşeyler daha ısmarlanır. Böylece müşteri çekilmiş olunur.
3. Gelenlerin mekanı sevmesi sonucunda alışkanlık olarak sürekli oraya gitmesi ihtimali mevcut. Yani, bağlılık oluşur. Ve bir müdavim, yanında sürekli başkalarını getirir. Reklam yapmaya verilecek para ile sadece 2-3 içki maliyeti olur ki o da kıyaslanırsa çok büyük bir mebla olmasa gerek.
Ekvator Cafe’nin ilk çalışması bu değil aslına bakarsanız daha önce de kimi denemeleri olmuştu. Kısmen vakit öldürücü de olsa kısa süreli bağımlılık yaratan bir oyun vardı internet sitesinde. Cafe’nin maskotu olan papağanlara tıklayarak kart eşleştirme şeklindeki bir hafıza oyunuydu ve dereceye girene ücretsiz yemek veya içki veriyorlardı. 2 hafta boyunca sürekli olarak o oyunu oynadım. Ve 3. haftada pek başarılı geçmeyen sonuçlardan sonra Taksim’de dolanırken Ekvator Cafe’ye gitmeye karar verdim. Önceden benimseyip sevdiğim içnmidir, bende bir sempati uyandırmış olduğu içinmidir bilmiyorum, çok hoşuma gitti mekan. Ne zaman Taksim’e gitsem orada birşeyler yapmak istiyorum. Bu sebebini çözemediğim psikolojik bağlılığın sebebi oyunlar, promosyonlar, kampanyalar!
Yani pazarlamanın amacını bilsem de yemi yemeden duramıyorum.