Somut ve Soyut Ürün Pazarlamasında Püf Noktalar

Her ürün ister hizmet olsun ister ürün (good) içinde biraz beş duyu ile algılayamayacağımız özellikler barındırır. Sigorta, ulaşım nerdeyse tamamen intangible (beş duyu ile algılanamayan) servislere örnektir. Aslına bakılırsa birçok ürün tangible (beş duyu ile algılanabilir) olsa dahi satın alınmadan önce deneme şansı bulunmamaktadır.

Ürünün bu algılanabilirlik seviyesini belirlemek satışları ve satış sonrasında izlenecek stratejileri yönlendirecektir. Hizmet sektöründe satışçılar müşterileri sağlayacakları yarardan haberdar etme konusunda büyük zorluklar çekmektedirler.

Pazarlamada asıl zorluk olay müşteriyi kendine çekmek ve bağlılığını sağlamaktır. Ürünün beş duyu ile algılanabilirlik seviyesi müşteriye ulaşma aşamasında belirleyici rol üstlenir. Intangible ürünler (seyahat, sigorta, danışmanlık, bilgisayar yazılımcılığı, yatırım bankacılığı, eğitim, sağlık hizmetleri) satın almadan önceden denenemez.

Mesela bir yazılımın kalitesini ve pratikliğini öğrenmek için kullanıcıların yorumlarını alabilirsiniz, bir kuaförün nasıl iş çıkarttığı hakkında fikir sahibi olmak için müşterilere fikirlerini sorabilirsiniz. Fakat bunların yerine hizmet sağlayıcısının kendisini pazarlayabilmek için yapabileceği şeyler de var.

   Somut ve Soyut Ürün Pazarlamasında Püf Noktalar yazısına devam et

Türev Piyasalar

Türev piyasalar (ürünler), ilerideki bir tarihte teslimatı veya nakit uzlaşması yapılmak üzere herhangi bir malın veya finansal aracın bugünden alım satımının yapıldığı piyasalardır.

Türev ürünler nelerdir? Futures, Forward, Opsiyon ve Swap… Hepsini temel bilgi sahibi olmamızı sağlayacak düzeyde inceleyelim.

Futures bir emtianın yani malın, gelecekte belli bir süre sonra teslim koşulu ile alım veya satımı için bugünden yapılan sözleşmelerldir. Futures ile amacı farklı olmasına karşın özellikleri farklı olan bir de Forward vardır.

Forward işlemleri ve Futures işlemleri de döviz piyasasında kullanılabilir.

Türev Piyasalar yazısına devam et

Organik Jean

Organik olmayı, doğal olmayı ilkin yiyeceklerde gördüğümü hatırlıyorum. Hafızam yanıltmıyorsa tabii.. Daha sonra birçok şirket çevreyle dost, dönüşüme elverişli ürünler kullanarak ‘yeşil’ olma yolunda ilerledi. Derken birileri organik tişört çıkartık dedi, olay tekstile geçti. Organik ev de duyduk (Yeniliyor mu ne yani diyesi geliyor insanın..)

Ben bu haberi görünce hem güldüm hem de ilginç geldi ve paylaşayım dedim.
Şimdi organik tekstil ürünleri ilk aklıma geldiği gibi yenilebilir demek değil, üretiminde kullanılan koton yani pamuk bu galiba, tamamen doğal olarak üretilmiş oluyor bu sebepten üretilen ürün de organik olarak adlandırılıyor.
Organik tekstil ürünleri pazarda zaten mevcuttu bu çok yeni birşey değil. Hatta birkaç bilinir blucin markası da organik blucin ile pazarda bulunuyor. Fakat Brezilyalı blucin markası Tristar ilginç birşey yapmış. sadece organik olarak yetişen pamukları kullanmıyorlar..

P.S: Organik olmayan pamuk üretiminde 3x zirai ilaç kullanılıyor. Organik pamuk üretiminde 1x zirai ilaç kullanılıyor. Ayrıca yıkama işlemince kullanılan su da az oluyor. Net kar: 2x daha az zirai ilaç kullanılıyor + su tasarrufu

Jean’i buzdolabına atıyorsunuz 24 saat içinde bütün bakteriler ölüyor. Yıkama yok. Ayrıca bu dondurma – çözdürme işlemi ile kotun dokusu yumuşuyor ve her seferinde ilk formuna kavuşuyor, güzelleşiyormuş.


Fikir ilginç ama işlevsellik kısmına bakmak istiyorum? E pislik kir pas ne olacak? Lekeler falan?
Bu dondurucuya atma sağlam lekelerden kurtulmanıza yaramıyor. Çok kirlenince yıkamak lazım.. Fakat kullanıcılar detaylara önem veriyorlar ve bu da bir detay. Nasıl ki yırtık, taşlanmış, desenli gibi birçok tür var, bu da başka bir özellikli… Işıklısı seslisi de çıkar.. Ayrıca kotun üstüne makarna sosu döktüyseniz tersini çevirip giyebiliyorsunuz. Her iki tarafı kirlenince artık mecbur yıkayacaksınız..

Marka’nın sahibi Jandira Barone’a göre kotlar organik pamukla üretilmiş olan Brezilya ürünü olmanın dışında kimyasal ve su kullanımının minimizi edildiği doğayla dost bir ürün. Çünkü kot yapımında kullanılan Top 9 kimyasalın 5’i kanserojenmiş. Barone bu noktaya değinerek markanın yeşil’e olan bağlantısını vurguluyor..

Bu arada kotun satış fiyatı 150 dolar. Ve yine bu alerjen bünyeler, doğa dostu olup fark ödemek isteyenler dışında kimler alır ben bilemedim. Ama ilginç mi? ilginç.. Durum böyle giderse evlere alınacak yeni gereçlerimiz:
Bir adet kıyafet dondurucusu, raflı.. çorap bölmeli… (dondurucu, ozona zarar)
Kot ısıtıcısı (bunun kışı da var sonuçta..)
Veya kotu mikrodalga fırında ısıtmak gibi yeni deneyler..

Ekvator Cafe, Sosyal Medya’da

Facebook’ta gönderilen davetiyelere, gruplara pek bakmam ilgilenmem, çoğu gereksiz geliyor. Pazartesiden nefret eden n! kişi bulabilirm gibi isimlerle kurulan garip gruplar mevcut. Fakat daha önceki yazımda da yer vermiş olduğum gibi markalar, gerek giyim kuşam olsun gerek yemek içme mekanı olsun web2yi pazarlama aracı olarak kullanıyorlar.

Hedef kitleye ulaşma yolunca kullandığınız her yol doğru yoldur.

Facebook’ta bir etkinlik davetiyesi aldım.

HERKES ÜCRETSİZ BEŞİBİRYERDE KAZANIYOR 🙂

LİSTEMİ DAVET EDERİM,ÜCRETSİZ BEŞİBİRYERDE SHOTLARIM

Etkinlik sayfasında neler yapmanız gerektiği adım adım yazıyor. Arkadaşlarınızı Ekvator Cafe Grubuna davet ediyorsunuz. Bunu da görüntülü birşekilde kanıtlıyorsunuz. Bu etkinlikten sorumlu olan arkadaşa e-mail yolluyorsunuz. Daha sonra Ekvator Cafe’ye gelip garsonlara isim soyadınızı söylüyorsunuz,  ve beşibiryerde isimli shot serisini ücretsiz olarak alıyorsunuz.

Bunun neresi pazarlama diyen birisi olduğunu varsayarak ona cevap vermek istiyorum:

1. Ekvator Cafe neymiş gibi sorularla insanlarda farkındalık yaratılıyor. Sadece benim başıma gelmiyordur. Herkes Taksim’e gittiğinde bu sefer de yeni bir mekana gidelim diyordur. Nereye gidelim gibi sorular sorular ve grup yine en son gidien yere gider. Fakat bu etkinlik ile Ekvator Cafe’den haberdar olan arkadaşımız Xcan der ki: Ekvator Cafe diye bir yer varmış Mc Donalds’ın sokağında bi bakalım oraya baba! şeklinde bir muhabbetin gelecekte geçmesi çok olası.

2. Önce ücretsiz olarak shot’lar içilecek. Ondan sonra hop diye kalkılmaz, birşeyler daha ısmarlanır. Böylece müşteri çekilmiş olunur.

3. Gelenlerin mekanı sevmesi sonucunda alışkanlık olarak sürekli oraya gitmesi ihtimali mevcut. Yani, bağlılık oluşur. Ve bir müdavim, yanında sürekli başkalarını getirir. Reklam yapmaya verilecek para ile sadece 2-3 içki maliyeti olur ki o da kıyaslanırsa çok büyük bir mebla olmasa gerek.

Ekvator Cafe’nin ilk çalışması bu değil aslına bakarsanız daha önce de kimi denemeleri olmuştu. Kısmen vakit öldürücü de olsa kısa süreli bağımlılık yaratan bir oyun vardı internet sitesinde. Cafe’nin maskotu olan papağanlara tıklayarak kart eşleştirme şeklindeki bir hafıza oyunuydu ve dereceye girene ücretsiz yemek veya içki veriyorlardı. 2 hafta boyunca sürekli olarak o oyunu oynadım. Ve 3. haftada pek başarılı geçmeyen sonuçlardan sonra Taksim’de dolanırken Ekvator Cafe’ye gitmeye karar verdim. Önceden benimseyip sevdiğim içnmidir, bende bir sempati uyandırmış olduğu içinmidir bilmiyorum, çok hoşuma gitti mekan. Ne zaman Taksim’e gitsem orada birşeyler yapmak istiyorum. Bu sebebini çözemediğim psikolojik bağlılığın sebebi oyunlar, promosyonlar, kampanyalar!

Yani pazarlamanın amacını bilsem de yemi yemeden duramıyorum.

Abu Dhabi

Abu Dhabi’den bir marka yaratmaya çalıştılar. Bu anlamda çeşitli çalışmalar yapıldı. Hem marka yaratma adına hem de şehirde turist çekme amaçlı yapılar yaratmak şeklinde çalışmalar oldu.

Abu Dhabi Harita Konum

Öncelikle bir logo çalışması yapıldı. Font Arapça gibi duruyor fakat Latin harfleri ile Abu Dhabi kullanılmış.

Yaratılan markanın gelişimini takip etmek için ve gereken stratejileri uygulamak için yönetim kademesinde bir kurul kuruldu. The office of the Brand  of Abu Dhabi, yani Abu Dhabi Marka Ofisi. Hükümetteki bu yeni kurumun iki temel görevi var. Birincisi markayı yaratmak; görsel ve yazınsal anlamda Abu Dhabi Emirliğinin varlığını marka ile bağdaştırmak. İkincisi, marka kimliğini korumak ve onu yönetmek.
İlk görev, Abu Dhabi Turizm Bakanlığı tarafından yönlendirilen, destinasyon pazarlama kampanyalarını yürütmeyi bünyesinde barındırıyor.
Diğer yerel  sektör kuruluşları bu pazarlama çalışmalarının meyvasını FDI olarak almayı umuyorlar.
Turizm açısından Abu Dhabi’nin çok net bir hedef kitlesi var: kültür avcıları. Bu grup, gezmeyi kendilerine birşey katmak, yeni ülkelerde yeni deneyimler peşinde koşmak olarak görüyorlar. Ve en önemli etken de maddi açıdan bir sıkıntıları yok. Hedefledikleri pazar UK, Almanya ve Fransa. Lüks peşinde koşan,  dünya çapındaki yenilikleri ilk elden denemek isteyenler. Bu kitle için Abu Dhabi’nin çekici yönleri: otantik, vakur, kültürel birikimi olan, sıcak ve insancıl, yenilikçi (kültür sentezi), petrol zengini, aktif bir iş merkezi, modern ve yüksek teknoloji sahibi, köklerine bağlı.
Zenginliklerinden bahsediyorlar, biraz resimlere bakalım mı?

Eğer Abu Dhabi bir kişi olsaydı kendisi için şunları söylerdi:

Sadece turistik mekan değilim. Dünyanın geri kalanı için daha geniş iddialarım var. Tatilciler için olduğu gibi iş gezisi yapanlar için de bu vaadim geçerli. Geçmişte doğmuş olabilirim fakat şimdiki dünyada sahip olduğum yerin farkındayım. Ülke olarak dünyanın geri kalanıyla güçlü ilişkileri olan barışçıl bir ülkeyim. Birçok ulustan insana ev sahipliği yapıyorum. Bizim değerlerimize, maddi gücümüze bakarsanız, para kazanmak için çok fazla uğraşmamız gerekmediğini göreceksiniz. Turizmden gelir elde edeceğiz diye öyle stret sıkıntı yapıp umutsuluklara kapılmıyoruz.

Abu Dhabi’nin Ekonomisine Genel Bakış

Birleşik Arap Emirlikleri’nin en yüksek enerji kaynaklarına ve GDP per capita’sına sahip emirliktir. Arap Emirliklerindeki petrolün %95’i, gazın %92’si burada. Ayrıca dünyada şimdiye kadar bulunan petrolün 9%’u, ve dünyadaki doğal gaz rezervinin yaklaşık 5%’i burada. 2010 yılı itibariyle hedefledikleri günde 4 milyon varil ham petrol çıkartmak.