Markalar Foursquare'i Nasıl Kullanıyor?

Foursquare, lokasyon bazlı bir sosyal ağ’dır. iPhone, Android, Blackberry ve diğer benzeri ürünler aracılığı ile kullanılabilen bir uygulamadır . Uygulama, kullanıcılarına gittikleri mekanlarda “check in” yapma ve bu mekanlar hakkında kısa ipuçları/yorumlar yazma imkanı sunuyor. Bir başka boyuttan bakıldığında ise Foursquare bir oyundur. Kullanıcılar bir mekana gittikleri zaman SMS kullanarak veya uygulamayı aktive ederek konumlarını paylaşırlar.

Bulundukları mekana ilk giden kullanıcılarsa o mekanı uygulama içinde aktive ederek puan kazanırlar. Değeri yüksek olan aktiviteleri gerçekleştirdikçe puan kazanırlar. Mesela bir mekana bir ay içinde en çok check-in yapmış yani o mekanda iken foursquare ile orada olduğunu en çok doğrulatmış kişi o mekanın “mayor”u oluyor, yani başkanı.. Başkan olmanın avantajları da şirketlerin değerlendirmesine kalmış, bazen bir bardan ücrestsiz içecek, belki bir konser alanın ücretsiz giriş, belki bir indirim…

Şirket sahibi: Dennis Crowley, Naveen Selvadurai
Tarih: 11 Mart 2009
Yer: New York, Amerika
Dil: İngilizce

Kişilerin nere olduklarına ek olarak gittikleri yerlerle ilgili öneri sunma ve yapılacaklar listesi oluşturma gibi seçenekleri de var. Mesela Kanyon House Cafe’de bir öğlen yemeği… Uygulamayı çekici kılan diğer bir özellik de rozetler yani “Badge”ler. Yapılan aktivitelere göre kişiler rozet kazanabiliyor. Girişte bahsettiğim bir diğer rozet ise “Mayor” tam karşılığı: belediye başkanı.

Türkçe’ye çevrilirse, müdavim… Bir yere birçok kere check-in yaptığınızda oranın müdavimi oluyorsunuz ve bu statünüz profilinizde paylaşılıyor. Diğer kullanıcılardan daha fazla o mekanda kaldığınız takdirde, yani check-in adedinizi maximumda tutabildiğiniz sürece Mayor olmaya devam ediyorsunuz.

Uygulamadaki diğer rozetler şu şekilde: 5 farklı yere Check-in yapmak, bir gecede 5 kere Check-in yapmak, aynı anda 10 yerin “Mayor”u olmak ve buna benzer bir sürü rozet edinmek mümkün. Farklı kombinasyonlarla yeni rozetlerden bahsetmek de mümkün. Check-in yaptıkça vebu rozetleri aldıkça, kazandığınız puan da artıyor. Puanlar haftalık olarak toplanıp arkadaşlarınız arasında bir sıralamada gösteriliyor.

Neden Foursquare

Twitter ve Facebook’taki anlık iletiler kişiye, “Ne yapıyorsun?”, “Ne düşünüyorsun?” gibi soruları sorar. Ama foursquare’in sorduğu soru “Şu anda nerdesin?” olduğu için sosyal paylaşıma çanak tutan bir şekilde işlenmesi düşünülmüştür. Puan sisteminin de bulunması insanları bir rekabete çağırır. Diğer bir deyişle silahlanması coğrafi koşullara uygundur. Gmail, Twitter ve Facebook ile entegre edilebilme özelliği var.

Hakkındaki öngörüler, foursquare’in yeni twitter olabileceği kanısında. Uygulama,  etraftaki restoranlara, cafelere ve diğer birçok yere gitmeye buraları keşfetmeye teşvik edici biçimde çalışıyor. İnsanlar bunları yaptıkça da birşeyler kazanıyorlar. Daha iyi anlaşılması için markalar foursquare’i nasıl kullanmışlar bakalım:

Diesel

Diesel 2010 yılında ‘be stupid’ yani ‘aptal ol’ sloganı ile bir kampanya başlattı.Billboardlar’da, TV’de ve mağaza içlerinde bu mesajı tüketicilerine iletti. Diesel’in kampanyada öne çıkarttığı ‘stupid’, aslında bizim anladığımız aptallıktan daha geniş bir anlam taşıyor. Budala olmak, kafasızca davranmak gibi anlamlara da çekilebilir.

Marka’nın reklam şirketinin açıklamasına göre Diesel’in ‘be stupid’ ile verdiği mesaj, cesur olmak, risk almayı gerektiren şeyler yapmak, başkalarının yapamayacağı şeyleri denemek anlamına geliyor. Bu kampanya ila bağlantılı olarak webde de bir çalışma yapmışlardı.

24 Nisan’da Diesel Foursquare’i kullanarak etki alanı geniş bir etkinlik yaptı. Diesel mağazasına belirli bir yakınlıkta bulunan herahangi bir mekana check-in yapan kişilere bir uyarı bildiri mesajı yollandı. En yakındaki Diesel mağazasına gidip Foursquare kullanıcılarına özel teklifi almaları söylendi. Böylece mağazaya gelenlere “Be Stupid” tişörtü ve stickerı hediye edildi.

Böyle o gün Diesel birçok kişiyi mağazasına çekmiş oldu. İkinci aşamada ise kendilerine sticker verilmiş olan kişiler üstlerine bu stickerı yapıştırarak yaptıkları aptalca birşeyi post etmeleri istendi. Şu anda gelen resimler oylama aşamasında ve kazanan ilk 5’e güzel bir hediye vermeyi düşünüyorlar. Verilecek olan hediyeler ise alışılmışın dışında: Afrikada köpekbalıkları ile yüzmek, Avupayı motorsikletle gezmek..

Jimmy Choo

Bir diğer uygulama ise üst sınıf tüketici grubuna hitap eden bayan giyim ve aksesuar satan Jimmy Choo. Marka’nın fiyat politikası ve hitap ettiği kitleye dair bir ipucu olması amacıyle şu bilgiyi verelim: Bu markaya çantalar 500 £ ‘den başlayıp 1500 £’e kadar gidiyor ve ürünleri 15-35 yaş bayanlar arasında çok beğenilen ve arzulanan bir ürün. Chanel, Christian Dior, Gucci ve Guess gibi markalar arasına girme potansiyeli olan bir marka olduğunu göz önünde bulundurmak gerekiyor.

Jimmy Choo’nun ajansı,  “CatchAChoo” yani Choo’yu yakala adında bir kampanya yürüttü. Kampanyanın fikri çok basit, Jimmy Choo’nun yeni spor ayakkabıları bir mekana check-in yapıyor. Bu mekanlar Londra’da modanın kalbinin attığı yeler oluyor genellikle. Eğer bu ayakkabıları takip edip mekandan ayrılmadan önce yakalayanlar, o ayakkabının sahibi oluyorlar.Kampanyanın amacı web’de marka hakkında konuşmaların dönmesini sağlamak ve insanların markaya ait ürünleri almasını sağlamak.

Kampanyanın markaya olan geri dönüşüyle alakalı veriler şu şekilde:
1. Markaya ait bir ürün grbununun (ayakkabı)  satışlarında %33 artış.
2. Markanın sosyal medyada prestiji arttı, takipçi sayısında artış görüldü.
3. Online ortamda Jimmy Choo hakkındaki olumlu görüşler %40 oranında arttı.
4. Her 17 kişiden biri Londra’da Jimmy Choo için koşturup ürün aradı, 4 hafta içinde 111 check-in gerçekleşti, 4000 twit girildi; Facebook,  Twitter ve Foursquare ile katılımcı sayısı 4000’e ulaştı.
5. Jimmy Choo’nun asıl başarısı  WOM’da %90 oranında bir artışı (ağızdan ağıza pazarlama) online mecra haricinde gerçekleştirmeyi başarmasıydı. Bunu sağlayan da yarattıkları stratejinin basitliğiydi.
6. Satışlarında genelinde pffline ve online PR sayesinde büyük bir artış oldu.

Bundesign

Genelde yurt dışında daha hakim olan bir trend olduğundan bahsetmek gerek fakat Türkiye’de de bu akımın öncüsü olmak için adım atanlar var.  Dekatlon Buzz Sosyal Medya İletişim Ajansı’nın uyguladığı kampanya, Foursquare’in Türkiye’de kullanımına bir örnek, hatta ilk örnek. Ajans, foursquare kullanımını Türkiye’de yaygınlaştırarak sosyal medya dünyasına bir yeni uygulamayı daha kazandırmak istiyor.

Bundesign‘ın forsquare kullanıcılarını hedefleyerek yaptığı bir kampanyada 10 Nisan’da ilk 3 kişiye ve onları takip eden 70 kişiye,  ürünler hediye etti. Bir diğer kampanyada ise (20 Nisan)  Novo Cafe Asmalımescit’e gelip check-in yapanlar bedava shot kazandılar.

Aşağıdaki grafik, yenilikleri benimseyen insanların dağılımını basit bir şekilde anlatıyor. Kimi kaynaklarda Rogers‘ın “yeniliklerin difüzyonu” teorisi olarak da bilinen, orjinal adı Innovation Adoption Curve of Rogers olan çan eğrisinde, 5 kategori var:

1. Yenilikçiler (Innovators): Cesur insanlardır, değişimi beklemektense ona gitmeyi yeğlerler.
2. Öncüler (Early Adopters): Saygıdeğer, öncü fikirleri olan insanlardır, tedbiri elden bırakmadan yenilikleri denerler.
3.Erken Çoğunluk (Early Majority): Daha fazla düşünüp tartan bir gruptur ama ortalamaya göre daha çabuk yenilikleri benimser.
4. Geç Çoğunluk(Late Majority): Şüpheci insanlardır, ancak diğer kişiler bir yeniliği kullanmaya başladığında onları izlerler.
5.Geride Kalanlar (Leggards): Geleneksel insanlardır, ‘eski’ye değer verirler, yeniliklere karşı eleştirel yaklaşırlar, yenilikler ancak bir gelenek haline geldiği zaman onları benimserler.

Bu bilgiler ışığında şunu söyleyebiliriz ki, Türkiye’de foursquare’in popüleritesi gittikçe artmakta. Artık bu uygulamanın kullanımını incelediğimizde  yenilikçi olan grubun  ‘innovators’ elinden çıkıp öncü grup olarak bilinen 2. grup tarafından ‘early adopters’  kullanılmaya  başladığını görüyoruz.

Kaynak: fashionablymarketing.me, mashable.com,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

By submitting this form, you accept the Mollom privacy policy.